Tahir Başkanı mı yakıyorlar?..

Şehrimin sevdalısıyım. Şehir ve sevda dendiği zamanda ilk aklıma gelen şarkı “Beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar”dır. Zaman zaman çok bunalıyorum. Kendime kahrediyorum. Kendi kendime “Ben ne büyük geri zekalı imişim. Koltukları, makam araçlarını, dolarla maaş almayı, her hafta sonu yurt dışına gitmeyi bir anda elimin tersi ile itip niye bu şehre döndüm?” diye hesap yaparım. Ama bir yerde tekrar şu an ki halime yatıp kalkıp şükrederim.

Bütün bu pozitif bakış içerisinde şehrimin “Büyük şehir olmadığını” iddia ederek de, dostum, abim olan şehri yöneten büyüklerimle ters düşerim. Hatta onların kalplerini kırarım.

Mesela bu isimlerden birisi Sayın Tahir Akyürek’tir.

Tahir abimizin dürüstlüğüne inandığım kadarı kininden de korkarım.

Mesela beni ne kadar severse sevsin kalbi bana kırıktır ve kızgındır. Olsun bütün kamuoyunun önünde bir kez daha haykırıyorum ki, benim kendisinin şahsına olan saygım ve hürmetim sonsuzdur. O bana ne kadar kızarsa kızsın, o bana kızdıkça ben onu sevmeye devam edeceğim.

Amaaa Tahir abime olan inancım ve saygım, Büyükşehir’in dört dörtlük yönetildiğini asla bana söyletemez.

Tahir Başkanın A takımı yetersizdir.

Bu beyin takımı Konya’yı yönetmekte, Süper Lig’de değil, l. Lig’de değil taa 2. Lig’dedir.

Bunu Tahir Başkan biliyor mu?

Biliyor.

İşlerin kötü gittiğini görüyor mu?

Görüyor.

O zaman bu işte Tahir Başkan’ın eksikliği var mı?

Vaaaaaaaar?

………..

Bakın Tahir Başkan’ın Meram Yeni Yol’da bir çalışma ofisi vardır. Burası aslında Ahmet Öksüzdöneminde Belediye Başkanı Konutu olarak yapılmıştır. Bence şehri yöneten insanlar konutlarda oturmalıdır. Ben bunu bilir, bunu söylerim. Tahir Başkan göreve seçildiği zamanda bunu bana sordu. Ben çok açık “Başkanım siz en iyi konutta yani bu konutta oturmalısınız. Bu şehrin valisi, belediye başkanları, rektörleri şehri temsil eden insanlardır” dememe rağmen, Tahir Başkan benim gibi güvendiği en az 20 kişiye bunu sordu ve buraya oturmadı. Ne yaptı?

Çalışma ofisi yaptı. Konuşacak gidi şimdi yine konuşmuyor mu? Ko-nu-şu-yor.

Gelelim bugünkü yazı konumuza, dikkatli gözlerden hiçbir şey kaçmaz.

Haaa siz bizim gördüklerimizi yazmadığımıza bakmayın.       

İşte size delilli, ispatlı küçük bir detay.

Benim şehrimin büyükşehir belediye başkanı bir haftada katıldığı 6 ayrı programda (Biri TV programı) 5 kez aynı ceketi giyiyor.

Yaaa yanındaki hiçbir Allah’ın kulu benim başkanımı uyarmaz mı?

Bakın bu fotoğrafların üstünde tarihleri ve programların isimleri mevcut.

…………….

Çok konuşulan bir stadyum programı için tek satır yazacağım. Hani stadyum İstanbul’da tanıtıldı yaaa. O programa sunucu olarak tanınmış bir isim çağrılmış. Ama o salonda yine ekranlardan tanınan, bilinen,Konyalı, Selçuk Üniversiteli, hasta Konyaspor’lu bir TRT spikeri benim Cüneyt kardeşim, Cüneyt Ersan’da vardı. O çocuğu o program sundurulamaz mıydı? Cebine de küçük bir harçlık konulamaz mıydı?O çocuk o gün o salonda ağladı. Kim gördü. Birileri bunu Tahir Başkan’a önce de söyleyemez miydi?

……………

Bu satırları yazıyorum. Saat 10’ a geliyor. Cep telefonum çalıyor. Tramvay durmuş. Kampüse gidemeyen, dersine geç kalmış bir öğretim üyesi telefonda ağlıyor.

………….
 

Ah Başkanım ahhhhh. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İçteki şey dile dökülürse iç yok olur gider. Çok anlatma da için saklı kalsın yok olmasın.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Tramvay çilesine ömrümüz yeterse ADAM oluruz