Bayan okurlarımızdan özür dilerim ama
Hepimiz için bu günler, en kötü günlerimiz olsun.
Yarınımız bugünden iyi olsun.
Pazar yazısının rahatlığından istifade ederek dün sabah bire bir yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Biliyorum ki bu yazımız üzerine bazı bayan okurlarımız yine bize sitem edecekler.
Bu bayan okurlarımızın iyi niyetlerinden, bize olan güvenlerinden, samimiyetlerinden en ufak bir şüphem yok.
Ancak bayan olmanın ezikliği ile bugünlere gelen bazı bayanlarımız artık hemcinslerine yapılan en ufak bir eleştiriyi kabullenmek dahi istemiyorlar.
Ve bu yüzden de bizim bu tür eleştirilerimize müthiş bir reaksiyon gösteriyorlar.
Bu duyarlı hanımefendilerden tekrar özür dilerim.
Dün sabah direksiyonda Meram’dan çıkıp kimseye takılmadan, yamukluklara gözümüzü kapatarak, kısaca gerilmeden Vatan Caddesi kavşağına kadar geldik.
Önümüzdeki 06 ZER … plakalı siyah BMW’nin önce sola dönmek için bir sola meyledip ardından da direkt olarak gitmek istermiş gibi yalpa yapmasından huylandım ama siyah otomobil sola dönmek için en son şeride geçti ve önündeki aracın arkasına durdu.
Biz de ilerledik ve yanına geldik.
Gayri ihtiyari kafamı çevirip baktım.
Direksiyonda bir hanımefendi, sol elindeki cep telefonu kulağında rahatça konuşuyor.
Mobesa kameraları çekiyormuş, polis ceza yazarmış, hanımefendinin hiç umurunda değilmiş!
Neyse yeşil ışık yandı hareket ettik bir baktım hanımefendi sola dönmedi direkt gidiyor. Ayağımı hafifçe gazdan çektim.
Yanılmamışım bu araç önce düz gitti sonra biraz sağ şerit, biraz daha sağ hoooooop hangi şeritteyiz biliyor musunuz?
En sağ şeritte. Hacı Veyiszade camii önündeyiz.
Ne olur bay, bayan, genç yaşlı kimse kimseye kızmasın.
En modelli otomobilden 70 model Renaultlara, en süper araçlardan kuş serisi araç sahiplerine.
Lütfen, lütfen, lütfen…
En mübareğimiz, en Allah’tan korkup, kuldan utananımız önce kendimize sayımızı kaybetmemeliyiz.
Bu şehrin trafik sorunu Allah’tan korkmakla, kul hakkını aklımızdan çıkartmamakla ve de ancak empati ile çözülebilir.
Demek ki mobeseler, para cezaları filan hepsi palavra.
KARAKAYALILAR SIKINTILI İMİŞ
Neyse orası sıkıntılıydı da Nalçacı çok mu huzur veriyordu?
Yeşil Meram kavşağını geçtikten sonra önümüzde gitmekte olan turuncu renkli 70 küsur model Renault’un sahibi amcamız Kule kavşağına kadar sol şeridi hiç bırakmadı. Onun da canı sağ olsun dedik ve gazetemize geldik.
Ziyaretimize gelen ilk dostumuz yine davetiye filan vermiyordu.
Çünkü dertli idi.
Derdini bize biraz daha detaylı anlattı ama biz şimdilik yüzeysel geçelim.
Karakayalılar, Özel İdare tarafından yaptırılacak olan yollarının Göçülüler tarafından engellenmesinden yana dertlilermiş.
Bu konuda yalnız kaldıklarını hissediyorlarmış.
Önce kendilerini dinledik. Tabii bu arada çaylarımızı yudumladık.
Oysa biz gazeteye gelmeden çay faslını bitirmiş.
Bir dost ziyaretinde sade kahvemizi bile içmiştik.
Bu satırları yazarken dört ziyaretçimizi de uğurlamış durumdayız.
Her gelen ile çay içmekten midem delinecek.
Saat de 11’e geldi. Bundan sonra çaylarım mutlaka limonlu olmalı.
İyi tatiller.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Doğdu, sevinçten ağladılar. Öldü, acıdan ağladılar. O, bu arada yaşadı, hiç düşünmediler.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Dikilitaş Polis Lojmanları’nın önündeki yaya üst geçidini kullandığımız zaman ADAM oluruz
Uğur ÖZTEKE
