Sise teslim olmak bu şehrin insanının kaderi midir?

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 23:37
YAZI
A
 Dün sabah erken saatlerinde şehrin dört bir yanındaki dostlarımızdan gelen kötü sis haberleri ile güne başlıyorduk.

Mesela Karaman Çevre Yolu, Büyük ve Küçük Aymanas, Ertuğrul Gazi Tesisleri’nin bulunduğu bölge, Gödene TOKİ Tesisleri,  Ahmet Özcan Caddesi’nde işine gücüne erken saatlerde başlamak zorunda kalan insanlarımız sise teslim olmuş haldeydiler.

Tabii Meram Yaka, Aşkan Mahallesi ve Hocafakıh mahallelerinde de yerlerde iki üç santimi bulan, kar kırağı ve gizli buzlanma da işin cabasıydı.

Sağ olsunlar bu bölgeden çok değerli bir abimiz de üşenmemiş pazar günü, gün boyu çektiği fotoğrafları bizlerle paylaşmıştı. 

Havaların soğuması ile birlikte kar kış, yağmur çamur bir tarafa ama sis Konya için kötü bir perde gibi. Bu işin sadece kara yolu ulaşımı için değil hava yolu ulaşımını da nasıl felç ettiğini biz gazeteciler adam gibi yazarak konuyu işleyerek büyüklerimize derdimizi anlatamasak da bilen biliyor. Çeken çekiyor.

Bu hava yolu işine gelmeden Gödene TOKİ’deki gönül dostumuz büyüğümüzün sis olayı ile ilgili olarak bizimle paylaştıklarını önce sizlere aktarmak istiyorum.

“Gödene TOKİ’de yaşamak bir ayrıcalıktır,

 Gödene TOKİ’de tabiat harikalarıyla iç içe yaşamak anlatılmaz yaşanır

“Merhaba Uğur Abi;

Geçtiğimiz cuma günü sabahtan itibaren 1. etap da işe gitmek üzere güne uyananlar, pencereden dışarıya bakınca, Aralık ayında güneş mevsim gereği 06. 50 civarlarında doğduğu için muhteşem şafak esintilerini görmek yerine SİS'le karşılaştılar. 

Halkımızın kollektif aklında "ortalığı kör duman kapladı" şeklinde tanımlanan meteorolojik olgu olanSİS. Tüm blokları kaplamıştı ve ne otobüs durakları ne de Konya Ovası görülebiliyordu. Kaldı ki görüş mesafesi yer yer 15-30 metre olduğu için tabir caizse burnumuzun ucunu göremez haldeydik.

2 kilometre aşağıya inildiğinde ise yani, Kozağaç-Hatunsaray yol ayrımında ise sis o kadar yoğun olmamakla birlikte Kozağaç'a kadar etkili, görüş mesafesi yaklaşık 100 metre idi ve trafik akışına mani değildi.

Ben iddia ediyorum, Gonyalı hemşerilerim gelip baksınlar, site ve doğal hayat uyumunun en iyi sağlandığı yer Meram Toki’dir. Bu şehirde güneşin doğuşu ve mehtap en iyi Meram Gödene Toki’de izlenir, havası Gedavet rüzgarıdır, yazın yayla serinliğini doya doya hissedersiniz, bülbül, ibibik kuşlarının ötüşünü dinlersiniz. Hatta Koski su deposu civarında keklik bile görmeniz mümkündür, gelincikler oynaşır, her yerde tatlı su çeşmelerinden kana kana su içersiniz, Çayırbağı mukbil suları 3-5 km ötededir.

Her bahar yağmurların toprağa düşüşü ile Gonya’nın 23 kilometre dışında adeta doğanın en organik halini gözlemlersiniz.  Gonya’da apartmanlar, sitelerin betona boğulmuş ortamında, genzinizi yakan baca ve egzos kokularının verdiği hava kirliliğine, gürültüye inat  Loras dağından-Karadiğin ve Çayırbağı’ndan hatta Glistra ve ve Avalama’dan gelen rüzgarların eşliğinde tamamen organik toprak kokusunu doya doya içinize çekersiniz.

Tepelerde yürürken saf oksijen ciğerlerinize cevelan katar, sarı papatyalar ve yaban kekikleri havayı mis gibi güzelleştirir. Kış ise ayrı bir güzellik katar Gödene TOKİ’ye. Göz alabildiğine her yer ve ufkunuzu kaplayan Konya ovası pamuk tarlası gibi beyazdır, açık havalarda Kule Site ve Rixos Otel’in heybetini çıplak gözle izleyebilirsiniz. Bu coğrafi güzellikleri gözlemleme şansı özellikle 1.Etap’ta seyir tepe özelliği bulunan bazı bloklarda ve sadece 5-6.katta olup cephesi kuzey doğu ve güneydoğuya bakan ve etrafa bakmasını bilenlerin oturduğu dairelerde mümkündür..! 

Yoğun sisle birlikte tam bir zemheri soğuklarının eklendiği bu havalarda Allah kimseyi dışarıda, aç-açıkta bırakmasın. Bu hava koşullarında ekmeğini çıkarmak evine sıcak bir lokma götürmek üzere çalışanlara sabır ve ecir versin, hastalıklardan korusun...

(Biz de buradan AMİN diyoruz)

Sis, erimeyen karlar ve kuru ayaz… Cuma günü ve hafta tatili boyunca devam etti, hem don yaptı, hem araçların camları full buz kesti hem de kırağı yüzünden tüm ağaçlar ve yeşil doku kar kristalleriyle bezendi. Hani kartpostallık manzaralar denir ya Gödene-Çayırbağı-Hatip ve Beybes tarafı komple böyleydi. Sis en yoğun Gödene köyünün içinde ve Meram Toki’de etkiliydi.

Size tüm bu doğa harikası manzaralardan derlediğim zaman zaman panoromatik görüntülerden oluşan bir seçki gönderiyorum.

Selamlar,

Fahri Gödeneli”

…………..

Biz bu gönül  dostu abimize bir kez daha çok çok teşekkür ettikten sonra tekrar sis olayına dönüyoruz.

Sis elbette ki bir tabiat olayı.

Konya’mızın coğrafi ve topografik yapısı sis bizim için kaçınılmaz bir son gibi.

Günümüzde uçağa binmekten uçak yolculuğu yapmak artık bir hayal değil. Öyle değil mi?

Peki Konya’ya gelip giden yerli ve yabancıların, uçak gibi bir nimetten istifade etmek isteyen Konyalıların, iş adamlarımızın, sanayicilerimizin, hastalarımızın, öğrencilerimizin sis nedeni ile rötar veya iptal edilen Konya uçak seferleri ile nasıl mağdur olduklarına dönüp de bakan var mı?

Dünyanın bilmem neresinden davet edip milyonlarca liralık bir iş bağlantısı yapacak dünyanın en önemli iş adamının Konya’ya gelip tesisi ve bölgeyi yerinde gösteremeyince bu iş adamımızın Konya’dan İstanbul’a kara yolu ile gitmek zorunda kaldığını bileniniz var mı?

Düşünsenize adam kıtanın bir yerinden kalkıp Türkiye’ye geliyor ama Konya’ya uçamıyor.

Konyalı Erzincan’a, Van’a karın kışın hava şartlarının en yoğun illere uçakların bir bir indiğini öğrenirken sadece havadaki sise bakıp sisin dağılması için dua ediyor.

Burnumuzun dibine Ankara’ya uçak seferlerinde dakika sekme olmaksızın uçuşlar yapılırken biz de gün boyu uçak seferleri iptal.

Niye?

Çünkü biz kanaatkarız. Ayrıca coğrafi sebepler de malum…

Ancak tekrar olayın teknik yapısına baktığımız zaman “Konya’ya uçak seferlerinde niye bu kadar rötar ve iptal olur?” sorusuna bir tek Allah”ın kulu çıkıp da cevap vermiyor. Kamuoyunu bilgilendirmiyor.

O zaman bizler de kulaktan dolma doğru ya da yanlış veya eksik bilgiler ile ne duyuyorsak yazıyoruz.

Ne yazıyoruz?

Konyalı böyle koyun ve enayi olduğu sürece havaların soğuması ile birlikte uçağa binebilmek için bol bol dua etmeliyiz.

………

Allah için şehir dört bir yana büyüyor gelişiyor. Selçuklu’nun ucunu bucağını bulmamız mümkün değil. Karatay’da imar devrimi(!) ile nüfus dolayısıyla hava kirliliği ve yoğunluğu katlanarak büyüyor.

Peki havaalanında yediğimiz ve bir türlü çıkaramadığımız teknolojik golün yanı sıra yerleşim ve yapılanma da, sanayileşme de doğruları yapıyor muyuz?

İşte bence önümüzdeki dönem şehrimizi yönetecek büyüklerimizin gelecek 50 yıl adına yapmaları gereken en önemli konulardan birisi de bu olmalı diye düşünüyorum. 

Bu konuda görevini yapmayan, gerçekleri söylemeyen kim olursa olsun öbür dünyada inşallah yakalarından yapışacağım. Kendilerine kulluk hakkımızı da kolay kolay helal etmeyeceğimizi söylüyoruz.

Haaa bilmediğimiz, eksik bildiğimiz, yanlış bilgiler varsa da söyleyin bilelim, anlatın öğrenelim.   

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sabretmek öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah aşıkları, sabrı gülbeşeker gibi, tatlı tatlı emer ve hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki Ay'ın, hilalden dolunaya varması için zaman gerekir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sürücülerimizin gizli buzlanmanın ne olduğunu ve nasıl bir tehlike oluşturduğunu anlayabildiği zaman ADAM oluruz.

fotograf0083.jpg

 

fotograf0166.jpg

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları