Benim Şems parkım...

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 02:10
YAZI
A
Benim Şems parkım,

Günümüzün Şemsi Tebrizi Camisi 

ve muhteşem su hayratı

19 Mayıs İlkokulu’nda beş yıl, bir de bir yıl okul öncesi okulun bahçesindeki baraka da geçen ana sınıfı öğrenciliği ile, yani en saf en temiz geçen tam 6 yıl.

Okulun ön kapısından çıktığım zaman karşımda duran Şems Parkı’nı, dolayısıyla Şems Camisi’ni vetürbesini görürdük.

Ama rahmetli anneannem bizim asla parkın içinden yürüyerek geçmemize izin vermezdi.

Oysa o dut ağaçları, o taşlı yollar nasıl da bizi kendisine çekerdi.

Ne zaman minik boyumuzun yetişebileceği karadutlar beni çağırsa anneannemin “Aman oğlum sakın parkın içinden yürüme. Buralar hep mezarlık. Çarpılırsın. Ölülerin üzerine basmak çok günah”dediğini duyardım.

O günlerden bu günlere.

Şimdilerde sadece kendi kendime hey heylendiğim zaman fotoğraf makinemi elime alıp oraları dolaşırım.

Veya bir yabancı geldiği zaman camiye, türbeye götürmek için buralara gelirim.

Ama ne yalan söyleyeyim ben de artık millet gibi parkın göbeğinden yürüyorum.

Anneannemi işitiyorum. Ama yürüyorum.

Çocukken yapmadıklarımı şimdi yapıyorum.

Allah’ım bizi affetsin.

Geçtiğimiz ay bir okurumuz, yine geçtiğimiz pazar günü de bir öğretmenimiz buradan çekilmiş fotoğraflar gönderdiler.

İki farklı meslek grubundan, iki farklı ve birbirlerini tanıma ihtimalleri yüzde 1 bile olmayan insanlarımızın fotoğraf kareleri ortak idi.

Şöyle ki önce isterseniz fotoğraflar bir bakın.   

sems-1.jpg

sems-2.jpg

sems-3.jpg

sems-4.jpg

Sonra bilgisayara girdim.

İnternette bizim ŞEMSİ-İ TEBRİZİ CAMİİ ve TÜRBESİ için özetle şu satırlar yazıyordu.

Şerafettin Camii kuzeyinde eskiden mezarlık olan Şems Parkı’nın içinde yer alır. Bugünkü yapı 1510 yılında Abdürrezakoğlu Emir İshak Bey tarafından mescidle birlikte elden geçirilmiş ve genişletilmiştir. İlk yapının 13. yüzyılda yapıldığı ileri sürülmektedir. Ancak kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.

Cami bölümüyle bitişik durumda, içten tavanlı dıştan sekizgen tambur üzerine piramidal külahla örtülüdür. Eyvan şeklinde olan türbe mescide kalem işi süslenmiş ahşap Bursa kemeriyle açılır.

Diğer yönlerde biri altta, diğeri üstte olmak üzere ikişer penceresi vardır. Türbenin duvarlarında herhangi bir bezeme yoktur. Tavanı geometrik motiflerle bezenmiştir. Üzeri örtülü sandukanın altında önceleri kuyu bulunduğu söyleniyorsa da araştırmalar neticesinde burasının kuyu değil mumyalık olduğu anlaşılmıştır. Gövdesi taştan tambur ve külahı ise tuğladan yapılan türbe 1977 yılında tamiri sırasında orijinalliğini biraz kaybetmiştir.

…………….

Şimdi bu tarih ile bu su dolabı örtüşüyor mu?

Ben bir şey demek istemiyorum, iyi niyetli yöneticilerimi kırabilirim.

Takdir ve yorum sizlerin.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Senin gönlün değişirse dünya değişir.

 

NE ZAMAN ADM OLURUZ?

Araç hareket halinde iken bir elimizde telefon bulundurup, diğer elimizle de sigarayı yakmak için direksiyonda cambazlık yapmadığımız zaman ADAM oluruz.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları