Konya’nın büyüğünü arayan ben cahil, ben gafil!

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 18.05.2024 17:54
YAZI
A
 Konya’nın sahipsizliğinden yakınan ben, ya da sizler zaman zaman kendimizce hayıflanırız. Dedikodu yaparız, gıybet ederiz.

Zaman su gibi akıp gidiyor. Görüp bildiğim anladığım kadarı ile biz bu acı gerçeği böyle gelmiş, böyle gider diyerek kabullenmediğimiz sürece daha çok üzüleceğiz.

Geçenlerde bir dostumuz ile yaptığımız sonrası çok etkilenmiş ve “Bu şehrin büyüğü kim?” diye sormuştum.

Gerçekten de bizim gibi büyümeye çalışan ya da büyük olduğunu sanan bizimle aynı tartıya çıkanAnadolu şehirlerine şöyle bir bakın.

Bu şehirlerin hep büyüklerinden aklıselim insanlarından oluşan mütevelli heyeti gibi kişilerinden oluşmuş ve heyetleri vardır.

Bunlar resmi değildir. Yani resmiyetleri yoktur. Ama şehri yöneten yöneticilerle otururlar, sohbet ederler. Fikir alış verişinde bulunurlar. Bu görüşmelerden, sohbetlerden çıkan ortak akıl Ankara’dan başlayarak şehirde adım adım uygulanır. Ve şehir kazanır. Hep kazanır. Örnek Kayseri…

Bu iş sadece ve sadece bizde yoktur. Çünkü biz büyüklerimizi bile çekiştirmekten korkmayan, utanmayan, yaşanılmış dönemleri biliyoruz.

Bu yüzden de öyle bir yazı yazmıştık.

Yazımız öyle güzel ve öyle büyük tepkiler aldı ki.

Çok ama çok mutlu aldık. Öyle ki Ankara’dan çok üst düzeydeki Konyalı büyüklerimizden aldığımız destek bizi mutlu etmişti.

Taa ki Mustafa Atay abimizin şu aşağıdaki mailine kadar. Mustafa abimiz bir yerde, yerden göğe kadar haklı idi. Ama biz bunları derken şehrin manevi büyüklerinden, Hazreti Pir’den bu ilişkileri ayrı tutmuştuk.

Ben ne dersem diyeyim Mustafa abimiz haklı idi. Ve bakın bize ne diyordu;  

"Cahiller, gafiller hala Konya’nın büyüğünü arıyorlar. Hazreti Mevlana’yı büyük görmeyenler; ille canlı birini arıyorsanız Hazreti Mevlana hala canlı, hala dünyayı etrafına topluyor. Biliyorum sizin aradığınız büyük başka, biz biliyoruz zaten. Hazreti Pir biz öldükten sonra bizi yerde aramayın biz sevenlerin gönüllerindeyiz dememiş miydi? O zaman sizler sevmeyenlerdensiniz çok üzücü bir durum sizin adınıza."

………..

Sadık Çelik Bey ise bu yazımıza şöyle bir yorum yapıyordu;

"Uğur abi saygılar. Yazınızın başlığındaki soruya cevap verebilmek için önce kime göre onu bilmemiz gerekiyor. (Bizler kast sisteminin südralarıyız) Tahir Başkanı büyük olarak görmeyen sizlere göre mi? Yoksa 5 yıl uğraşıp da 5 dakika görüşemeyen bizlere göre mi? (Son altı ay hariç hakkını yemeyelim çünkü Başkanımız sahaya indi). Ben Yaylapınar’da oturuyorum. Meram’ın güneyi. Büyükşehir Belediyesi ve devlet buralarda pek yok. Bilahare ileriki zamanlarda bu konuya da değinirseniz inanın çok sevaba girersiniz."

………..

Taa Bartın’lardan Ali Sami İyioldu abimiz ise;

"Uğur’um söylenecek çok söz varda bu mübarek günde en iyisi susayım. Yoksa kırıp dökeceğim. Cumanız mübarek ve hayırlara vesile olsun inşallah."

………………..

Aralık ayı ile birlikte Hazreti Mevlana’nın ayına resmen giriyoruz. Aslında 365 gün bu havayı Hazreti Pir’i, Şeyh Sadreddin-i Konevi’yi, Hazreti Hadimi’yi, Hacıveyiszade Mustafa Efendi’yi düşünebilsek belki kendimiz huzura kavuşacağız. Yeşil kubbenin “susmayanlar kapısı”nın sırrına erebilsek gazeteciliği bıraksak ne güzel olur diye düşünüyorum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ   

Zorluk adam eder, bolluk hayvan eder.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Havzan’daki Sertler Sitesi’nden çıkan araç sürücüsü yola çıkarken soluna baktığı zaman ADAM oluruz.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları