HABERTÜRK’te Tahir Başkan’ı izlerken büyük keyif aldım

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 18.05.2024 06:29
YAZI
A
 Salı günü dışarıda hava kararmıştı ama bizim günlük koşturmacanın dörtte üçünü dahi tamamlayabilmiştik. O saatlerde yine dışarılarda bir yerde idik.

İki dostla Konya’yı ve Tahir Başkan’ın yeni dönem için yeniden Başkan olup olamayacağını, hatta aynı gün Başbakan’ın grup toplantısı sonrası Genel Merkez’e giden siyasilerin Tahir Başkan’ın adaylığını gördüklerinin filan dedikodusunu yapıyorduk.

O arada ekrana bir baktık ki Başkan Tahir Akyürek Habertürk’te Balçiçek İlter’in konuğu idi.

Bu kanalın Söz Sende programını zaman zaman takip ederim. Çünkü programda benim için önemli olan bölümün konuğudur.

Eeee koskoca kanalın iyi bir saatinde de konuk bizim Başkan olunca kaçırılır mıydı? Biz de sohbeti kestik mümkün olduğunca detayları kaçırmadan programı izlemeye çalıştık.

Her şeyden önce program rutin ve sıkıcı değildi. Çekimlerle animasyonlarla süslendiği için akıp gidiyordu.

Ancak programın bana göre en net ve can alıcı ve de sıkıntılı sorusunda bizim Tahir Başkan hiç tereddüt etmeden kıvırmadan lafı eğip bükmeden o kadar net konuştu ki;

“Sema gösterileri hiçbir şekilde ticari amaçlı ve eğlence merkezli olarak yapılmamalı.”

……………..

Balçiçek İlter Hanım soruyor Başkan net mi net ifade etmeye devam ediyordu;

“Hayır bizim sema anlayışımızda kadın ve erkek semazen yan yana aynı alanda dönmez, sema yapmaz”

“Biz göreve geldiğimizde Mevlana törenleri tamamen ticari amaçlıydı.

………………..

Törenlere bir gece için en az 25-30 bin talep var ama biz bunun ancak 3 bin kişisini ağırlayabiliyoruz. “

…………..

İşte yıllardır konuşulan ama siyasilerin ve yöneticilerin kaçak göcek verdikleri cevapları Tahir Başkan bu kez ulusal bir kanalda düşünmeden cevaplıyordu.

Evet bu şehirde sema gösterileri kapalı spor salonlarında potaların altında yapılırken bugün 3 bin kişilik Kültür Merkezi’nde yapılıyordu.

Peki yetiyor muydu?

Hayır asla yeterli değil. Değildi de zaten.

Şimdi bunu da şehrin yerel yönetimindeki 1 numara söylüyordu.

…………..

Tahir Başkan’ın açıklamaları içerisindeki bir konuda yıllar sonra Başkan’ın dediğini istediğini zaman nasıl yaptığını bize hatırlatıyordu.

Bir soru üzerine Başkan, “Eski adliyenin yeri çok kıymetliyken biz orayı aldık. Ama orayı hiçbir zaman rant unsuru görmeyip şehir meydanı yaptık” dedi.

………..

Belki 5 belki 6 yıl önce idi.

Yine Tahir Başkan’la bire bir şehri ve sorunları en acı şekilde masaya yatırmış dertleşiyoruz. Dahası tartışıyoruz.

O günlerde eski adliye harıl harıl çalışıyor. Adliye’nin önünün arkasının trafiğini, oto parkını filan Başkan’a anlatıyorum. Başkan her zamanki o sakin ve sabırlı hali ile söze girdi “Uğur abi adliye binasını yıkacağız. Uygun bir yere daha iyisini yapacağız. Burayı da dümdüz kent meydanı yapacağız. Burada yeşillikler içerisinde bantlar olacak. İnsanlar burada yürüyecekler. Ağaçların gölgesinde oturup dinlenecekler. Çocuklar koşacak. Yaşlı insanlarımız nefes alacaklar. Dahası bu alanda sadece Adliye binası ile kalmayacağız. Her üç cephesini de yollara kadar açacağız” demişti.

……………..

Adliye ve çevresi bugün kent meydanı olma yolunda şekillenmeye başlandı. Merak edenler ya da inanmayanlar arşiv yazılarımıza girip o günleri hatırlayabilirler.

Belki alan Tahir Başkan’ın hayal ettiği gibi yollara kadar açılamadı. Malum mevcut bir okul var. Şahıslara ait konutlar var.

Tahir Başkan bu bölgede hayal ettiği gibi dahası olması gerektiği gibi bir alanı oluşturabilir mi?

Oralarını bilemem ama başkan yıllar sonra hayalini hiç değilse belli bir alanda gerçekleştiriyordu ve şehir adına da tarihi güzel bir iş oluyordu.    

Canlı yayın sırasında Balçiçek İlter’in de dikkatini çeken soru bombardımanı kısmında en çok soru ise stadyuma geliyordu.

Ve Tahir Başkan bu soruya kendine has tebessümü ile karşılık verip şöyle diyordu “Biz stadyum inşaatının çalışmalarını iki gündür belediyemizin internet sitesinden canlı olarak yayınlamaya başladık. Ve gördük ki iki günde 250 bin tıklama olmuş”

…………

Yaaaa işte bu şehrin sosyolojik analizinde, Konya ve Konya profilinde en karmaşık konulardan birisini de biz yatıp kalkıp spor diyoruz değil mi?

Konya spor şehri değil.

Doğru mu? Doğru.

Konya sporda ikinci 2.ligde(!) doğru mu?

Şöyle açalım.

Sportif başarıdan alt yapıya, süreklik ve kurumsallaşmadan profesyonelliğe, vatandaşın spora katılımından gerçek anlamda sporcu sayısına hatta spor-eğitim işbirliğine kadar Konya sporu diyelim.

Bana göre çok doğru. Hatta 2.ligde olup olmadığımızı bile tartışırız.

Türkiye’nin en muhafazakar ve kapalı şehrinde bu normal mi?

Normal. Şaşırılacak hiçbir durum yok.

Peki bu şehrin hacıları mahalle baskısından cemaat ayıplamasından utanmasalar maçlara giderler mi?

Vallahi de billahi de tallahi de giderler.

İşte size en açık örneği; stadyum inşaatını iki günde 250 bin kişi tıklamış.

Bu 250 bin tıklamayı oturup da “Ben Konyasporluyum, ben sporu seviyorum” diyen birkaç bin sporsever defalarca yapmıyor değil mi?

Hatta bu konuda daha açık bir şey söyleyeyim.

Bu bir söylem değil. Bu bir gözlem değil. Bu bir iddia.

Hem de adım Uğur gibi bir iddia.

Milli Görüş içerisinde yetişmiş, çocukluğunu, gençliğini, eğitimin üniversite yıllarını tamamen Milli görüş yapısı içerisinde geçirip bugün Milli Görüşü temsil ederek şehrin 1 numarası olan ve o yılarda belki de ayağına top dahi değmeyen bizim Tahir Başkan sporda futbolda kulübü yönetenlerden yöneticiyim diyenlerden dahi daha iyi futboldan anlar.

Tekrar söylüyorum.

Bu bir tahmin ya da varsayım değil iddia.

Aksini iddia eden gelsin yanımıza.

Neyse ekranda ulusal bir kanalda Tahir Başkan’ı izlerken Türkiye’nin de dünyanın dört bir yanındaki Konyalıların ve de meraklıların izlediğini düşünüp gurur duydum.

Öyle ki o yeni çok güzel ceketinden, ceketine uygun kravatına kadar Tahir Başkan karizma yapmıştı.

Biz kendi içimizde Başkan’a kızarız, eleştiririz ama Habertürk’te başkanı izlerken inanın büyük keyif aldım.        

(Tabii Başkan’ın canlı yayında gözümüzün içine bakarak yapacağız diye sıraladığı ulaşımda dahil pek çok konuyu da yeni dönem için seçim beyannamesi olarak aldık kabul ettik ve bir kenara yazdık…)

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Adalet olmadıkça; Yönetimin faydası olmaz. Edep olmadıkça; Asaletin faydası olmaz. Cömertlik olmadıkça; Zenginliğin faydası olmaz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Alaaddin Tepesi civarındaki trafik yoğunluğuna bir alternatif çözüm yolu bulduğumuz zaman ADAM oluruz.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları