Konya’da Ramazan bir başka dedikleri

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 03:15
YAZI
A
 İnsanoğlu içinde bulunduğu ortamın, şartların, havanın, suyun kıymetini bilmez. Dahası bilemez. Bu da son derece doğaldır.

Kendi ortamımızın kıymetini ya da iyiliğini kötülüğünü anlayabilmemiz için, önce bulunduğumuz mekânının dışına çıkmalı, başka ortamları yaşamalı ardından da mukayese etmeliyiz.

365 gün Konya’yı yazan biz, Ramazan ayı ile birlikte yine gel-gitler yaşıyoruz.

Bu şehirde sabah ezanı okunurken gökyüzü bir farklı oluyor. Sanki kuşlar bir farklı ötüyor.

İnsanımız miskinliğini öğle saatlerine doğru atarken, ikindin biraz daha sakinleşiyor.

Gel gelelim iftar yaklaşırken yine çok farklı bir maske takmışçasına canavarlaşıveriyoruz. O saate kadar olan dinginlik bir anda yaşanan öfke patlaması ile bildiğinizi sandığınız kişileri bile davranışlarıyla tanıyamıyorsunuz.

İftar ile sanki o sabah ezanı vaktini yaşıyoruz.

Ne zamana kadar?

Yatsı ezanı okununcaya kadar.

Ondan sonra?

Ondan sonra bizim insanımızı tutabilene aşk olsun.

Yer misin, yemez misin?

Şehrin insanı böyle de biz farklı mıyız?

Alın bizden de o kadar.

Zincirimizi salıversek belki de en kızdığımız insandan daha beter olacağız. Allah’tan kalemimiz kağıdımız var da utancımızdan kendimizi zincirliyoruz.

Eleştirdiklerimizle aynı hatayı yapmama adına susmayı, gözümüzü kapamayı, kulaklarımızı tıkamayı tercih ediyoruz.

Genel anlamda şehrimiz güzel, bu şehirde yaşayan bizler de şanslıyız.

Neye ve nereye göre?” diye sorarsanız orası karmaşık.

Bugün yine şehrin sıkıntılı noktalarından değil, Ramazan ayının güzelliği ile güzel birkaç insanından söz etmek istiyorum.

Hafta sonu aylardır bir araya gelemediğimiz sadece mübarek gün ve geceler nedeni ile telefonlaştığımız Faruk Turhan abimizle birlikte idik.

Faruk Turhan bu şehrin önemli iş adamlardandır. İş dünyasındaki başarısı kadar çok iyi bir spor adamıdır. Spor sevdalısıdır. Konyaspor’da görev yaparken emanet diye verdiği paraların ne kadarını bir çırpıda sildiğini bilenler bilir. Faruk abi geldiğimiz noktada pek çok olayı yaşayarak tecrübe sahibi olmuş gerçek bir Konya beyefendisidir. Faruk abimizle şehrin pek çok konusunu paylaştık. Görüyordum ki Faruk abi artık kızmıyor sadece sitem edip susuyordu.

Yine hafta sonu yaptığımız görüşmelerde iki değerli abimizden bir iş adamımızın hiç bilmediğim bir özelliğini öğrendim.

Yine iş ve spor camiasından tanıdığımız Sayın Hilmi Kulluk tam bir bilgisayar kurdu imiş. Hilmi Bey’in hesap, kitap konusundaki hassasiyetini ve titizliğini bilirdim de teknolojiyi bu kadar mükemmel ve hızlı kullandığını yeni öğreniyorduk.

Madem iş ve spor sevdalısı iki güzide isimden söz ettik, o zaman aynı safta yer alan biraz daha genç, dinamik, sportif, iş adamımız Ömer Atiker’in son hamlesinden söz ederek bugün ki yazımızı noktalayalım.

Gazetelerde görüyorsunuzdur ATİKER Şirketler Grubu Ömer Atiker Mimarlık Mühendislik İnşaatşirketi ile bu sektöre dev bir projeyle giriyor.

Ömer Bey, Atiker 1. Sanayi Sitesi ile sanayiciye beynindeki gönlündeki bir projeyi sunuyor.

Başta baba Mehmet Ali Atiker olmak üzere ailenin otomotiv, tekstil, ayakkabı gibi farklı sektörlerde marka olmanın yanı sıra şehrin sosyal, kültürel her platformunda başarıyla yer almasıyla bu genç iş adamımız yavaş yavaş ama emin adımlarla basamaklarda yukarılara doğru tırmanırken bizim de yapacağımız ancak böyle insanlarımıza dua etmek olacaktır.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hayatta göreceğiniz iş ne olursa olsun, erdem olmayınca, elde edeceğiniz her şeyin, yapacağınız her işin sonunda, utanç ve kötülük vardır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Numune Hastanesi önünde uygunsuz park yapmadığımız ZAMAN adam oluruz

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları