Mevlana Türbesi’nin önü

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 18.05.2024 08:53
YAZI
A
 Hazreti Mevlana’nın türbesinin önü arkası, yeşili betonu seçim öncesi yine gündemin ilk maddelerini oluşturacak gibi.

Mesela önce Türbe önünün çok basit bir oturak meselesinden bir hafta içerisinde iki ayrı okurumuzdan şikayet geldi.

Bakın önce aşağıdaki şu fotoğrafı gönderen okurumuz

1-024.jpg

 “Uğur Bey en basitinden yeşil alanlarda, parklarda, zaferde oturaklar ahşaptan. Ama tutuyoruz koskoca tarihi Hazreti Mevlana türbesinin meydanına beton oturak koyuyoruz. Bunlar da hiç mi ufuk yok. Bunların aklı fikri bu kadar mı?” diye sitem ediyordu.

Okurumuzun gönderdiği fotoğrafı bir yerimize not etmiştik ki bu kez Muhammet Murat isimli okurumuz göndermiş olduğu mailinde bakın ne diyordu;

“Uğur abi selamünaleyküm yine ben :)

Uzun bir aradan sonra tekrar yazıyorum size.

Pazar günü eşim ve çocuklarımla beraber Hz. Mevlana Türbesi’ni ziyaret ettik türbenin içindeki bahçede çalışmalar son hızıyla devam ediyor. Türbe ağzına kadar dolu maşallah yabancı turistler akın etmiş yerli halk az idi. 4 kişi sadece giyilip atılan galoşları temizliyor yetişemiyorlar. Ziyaretimizi bitirdikten sonra türbenin dışındaki mermerden yapılmış oturaklara oturup biraz sohbet edip çay içelim dedik. Mermerden yapılmış oturaklarda 10 saniye oturmak yürek ister sebebi soğuktan.

Allah muhafaza 5 dakika otursak zatureden ölürüz her halde. O koltukların öyle yapılmasını söyleyen görevli arkadaşımız hiç düşünmemiş mi?

Buraya kışın kimse gelmeyecek mi?

Oturmayacak mı? “

……….

Demek ki bir işi yaparken önce kendimizi vatandaşın yerine koyup empati yapmalıyız.

Soğuk ve ayazda vatandaş, poposunu oraya nasıl koyacak?

Okurumuzun dediği gibi bunu koyan kendisi oturur mu?

Oturursa da kaç dakika dayanabilir?

……….

Çarşamba günü bizi arayan vefakar ve Konya sevdalısı okurlarımızdan birisi de Galip Bey idi. Galip Beyısrarla Tahir Başkan’la görüşmek isteğini bize bir kez daha ilettikten sonra; “Uğur Bey türbe önünden ne zaman geçsem, büroma girip çıkarken Hacı Veyiszade camiine ne zaman girip çıksam inan içim acıyor. Biz nasıl bu yemyeşil güzel alanları beton yaptık diye ağlamak istiyorum. Ne olur bunu bir gündeme getirin” diyordu.

Biz Galip Bey’e bu konuyu gündeme getirdiğimizi ama artık bu saatten sonra ancak küçük peyzaj çalışmaları ile durumun kurtarılabileceğini yapacak bir şeyin bulunmadığını söylesek de Galip Bey “Uğur Bey yapmayın Allah aşkına siz basınsınız. Vatandaş adına yazmalısınız” diyordu.

Biz Galip Bey’in samimiyetine yürekten inanıyoruz ama zaman zaman yazıyoruz yaa “Dam alçak değnek kalkmıyor. Kalkarsa da ancak bu kadar kalkıyor”      

BİR BABA MUSTAFA AKAT BEY’DEN

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE TEŞEKKÜR

Bazı okurlarımız Mevlana türbesi meydanı ile ilgili görüşlerini böyle ifade ederlerken Mustafa Bey ise şu mesajını gönderiyordu;

“Daha önce bir baba olarak mahallemizde sürekli kazalar olduğu için sinyalizasyon çalışması ile ilgili Konya Büyükşehir Belediyesi’nden talepte bulunmuştuk.

Sizlerden de sesimizi duyurmak için yardım istemiştik.

Sizler de duyarlılık göstererek 12 Temmuz 2013 tarihinde çıkan Uğur Özteke’nin köşe yazısında bunu yayınladınız.

Şehir insanının belediyeden istekleri haberiniz ile bu haklı talebimizi kamuoyuna duyurmuştunuz.

Konya Büyükşehir Belediyesi sizlerin sayesinde sesimizi duydu ve 3 gün önce trafik lambalarımız faaliyete geçti.

Sizlere bir baba olarak çok teşekkür ediyorum.

Bu haklı mücadelemizin başarısını tekrar haber olarak yayınlayabilirseniz çok mutlu olacağım.”

…………

Biz de bu vesile ile Mustafa Bey adına Büyükşehir Belediyemizin duyarlı yöneticilerine çocuklarımız ve mahalle halkı adına saygılarımızı ve teşekkürlerimizi iletiyoruz.

HALA BÖYLE GENÇLERİMİZ VARMIŞ

Gençlik konusunda inanın zaman zaman öylesine derin ümitsizliklere düşerim ki. Ama hiçbir zaman kimseyi kınamamaya çalışırım. Çünkü benim de çocuklarım var. Bu işler kınamaya konuşmaya gelmez.

Ama çarşamba akşamı tramvayda yaşadığım bu olaydan sonra gençler konusunda yine ümit var oldum.   

Çarşamba akşamı saat 6 civarlarında tramvaya bindim. Tramvay hınca hınç dolu, biraz ilerledim ve tutunacak bir demir bulup durdum. Durduğum koltukta genç bir kız çocuğu oturuyormuş. Belki lise öğrencisi belki de üniversite ama gözlüklü minyon tipli bir kızcağız.

Beni görünce kalkıp yerini vermek istedi. “Yok kızım sen otur. Çok dolu olmaz” dedim. Kızcağız oturdu. Özkaymak Otel’in oradaki durağa gelmiştik. Bu kız bir kez daha yüzüme baktı ve “Amca içime sinmiyor gelin lütfen” demez mi?

Tekrar elimle otur derken de “kızım ben ineceğim” dedim ve hızla arka tarafa doğru yürümeye çalışarak hiç değilse kızcağızın tepesinde durmak istemedim.

Arka taraflarda yine tutunacak bir demir bulup orada dikildim.

Ama arkadan öndeki o kalabalığa bakarken yüreğim kuşlar gibi pır pır ediyordu. Demek ki bizim hâla duyarlı, büyüğüne özürlü insanına yer vermeyi düşünen çocuklarımız vardı.

GERÇEKTEN UĞUR ÖZTEKE

SALASI VERİLMİŞ!

Dünkü yazımız üzerine bizi arayan ilk büyüklerimizden birisi sevgili abim Sayın Mehmet Ganioğlu Bey idi.

Mehmet abi, pazar günü böyle bir salayı duyduğunu söyledikten sonra “Hatırlıyor musun sana telefon ettim ve havadan sudan konuştuk” diyordu.

Evet Mehmet abimizle telefonla konuşması yapmıştık. Mehmet abimiz de bir yakınımızın vefat ettiğini zannederek bizi aramış ve o her zaman ki kibarlığı içerisinde bizi yoklamış.

İşte Mehmet abimiz gibi dün bizi arayan, mail, mesaj yolu ile uzun ömürler dileğinde bulunan tüm dostlarıma bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi ve hürmetlerimi iletiyorum.

Allah hepinizden bir değil bin kere razı olsun.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Borcunu azaltırsan hür yaşarsın, günahlarını azaltırsan rahat ölürsün.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Motorlu sürücüler iki şeritli yolda çizgi üzerinden yol almaya çalışmadıkları zaman ADAM oluruz.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları