Beyşehir mücadelesinden..

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 19.05.2024 19:17
YAZI
A
 Beyşehir mücadelesinden Ankara mücadelesine Mustafa Akış

Şehrimizin genç, dinamik, akıllı, çalışkan yerine göre de kimseyi takmayan rahat siyasetçisi Sayın Mustafa Akış ile dün birlikte olduk.

Bu birliktelik benim açımdan gecikmiş hatta çok gecikmiş bir buluşma idi. Ama ne yapalım demek ki çok arzu ettiğim halde gerçekleşmeyen bu karşılaşma bugüne nasipmiş.

Çünkü vekil seçildikten sonra Sayın Akış’ı hep tanımaya dahası anlamaya çalıştım. Allah var ya o ilk günlerden bu günlere hiçbir dedikodusu şaibesi olmadan gençliğine rağmen dimdik bugünlere gelen vekil zaman zaman çok yerinde çıkışlar yapmıştı.

Yeri geldi şehir ve şehir insanı için kapı kapı dolaştığını biliyorum.

En son olarak da Konyasporumuzun Eskişehir’de şampiyonluk kupası ile verdiği poz ile konuşulmuştu.

O poz üzerine kendisini bilmiyorum ama mesela benim üzerime çok gelmişlerdi.

Biz millet olarak biraz garibizdir.

Herkes ağır azam kırmızı kravatlı takım elbiseli vekillere alışık olduğu için yeşil çimlerin üzerine sere serpe bir doksan yatmış vekili garipsemişti.

Ama aynı isimler Konyaspor’un Bolu maçındaki baskılar karşısında aynı vekilin nasıl takımına sahip çıkmaya çalıştığını unutmuşlardı.

Biz böyleydik.

Bu yüzden de Sayın vekilin sadece Konyaspor için değil kapı çalındığı zaman her spor kulübüne ve spor adamına nasıl kapısını sonuna kadar açtığını biliyorduk.

Bu yüzden de şahıs olarak o fotoğrafa takılıp kalmamıştık.

Vekil ile sohbetimizde yalnız değildik.

Masada gazeteci olarak M.Ali Köseoğlu, Murat Güzel ve Lokman Koyuncuoğlu bulunurken vekilin hemen yanında da Urfa’dan tertibi olan genç işadamı Bekir Aydoğan Bey ve sayın vekilin danışmanı, dostumuz Ahmet Şenyiğit’te bulunuyordu.

Samimi sohbetimizde Konya dışında her şey vardı.

Ben genelde susmayı vekilimizi, genç iş adamı Bekir Bey’i ve de meslektaşlarımızın görüşlerini dinlemeyi yeğledim.

Menüdeki gündemde, Sayın Başbakan’ın ABD’de kırmızı odadaki görüşmeleri, gezi protestolarıseçimler veya erken seçim olur mu? Sorusu gibi ciddi meseleler vardı.

Bu noktada Sayın Akış’ın içten görüşlerine katılıyordum.

Biz gazeteciler gibi duygusal değildi.   

Gelişmelere yüksek perdeden giriyor ve analizi sağlıklı yapıyordu.

Sohbette tek yerel konu ise, Beyşehir ve Hüyük ilçelerindeki silah yapımının fabrikasyonlaşması için verilen çabaydı.

Bilindiği gibi Sayın vekil TBMM Milli Savunma Komisyonu üyesi. Dolayısıyla da meclisin gündemindeki yeni silah yasası ile ilgili olarak yoğun bir çalışma içerisindeydi.

İşte bu çalışma kapsamında Mustafa Bey’in seçim bölgesindeki merdiven altı tüfek üretiminden, teknolojik seri silah üretimine geçiş için gayretlerini dinledik.

Bu konuda Sayın Akış’tan ASELSAN ve MKE ilgili yeni yeni taze bilgiler aldık.

Yeni yasa ile Konya’nın silah üretiminde çok daha güçlü bir hale geleceğini, özellikle bölgenin adeta yeniden doğması gibi canlanacağı yönünde işaretler gördük.   

Mustafa Bey’i dinlerken bölgeye sık sık haber yapmak için gittiğimiz zaman işin bir yazılan çizilen, bir de milliyetçilik duygusu ile yazamadığımız görmezlikten geldiğimiz konuları düşündüm.

Tıpkı Sayın vekilin kendi internet sitesinde dediği gibiydi;  

“Hayat boyu sürecek bir Beyşehir Mücadelesi’ni devam ettirmeye çalışıyoruz.

Ortalama bir Beyşehirlinin hayatıdır, Mustafa Akış’ın ki, ne bir eksik ne bir fazla.

Çarşı Camii önünde ikindi namazını bekleyen Hacı Amcaya sorduğunuzda alacağınız cevap gibi: ‘Allah’a bir değil, bin kere şükür; yaşayıp gidiyoruz...”

  

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kusurlu bir elmas, kusursuz bir çakıl taşına yeğdir.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Meram Yeni Yol güzergahında oto park sorununa çözüm bulduğumuz zaman ADAM oluruz

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları