Konya’dan parça parça kesintiler

Önce biraz kendimizi eleştirerek başlayalım. Perşembe sabahı THY’nın tarifeli uçağı ile İstanbul’a gitmeye çalıştık. Bizim kafilede Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Başkan’dan Mobilyacılar Odası Başkanı, Selçuklu Encümen Üyesi, Anadolu Selçuklu Spor Kulübü Başkanı Mehmet Günbaş (Bakın Sayın Günbaş’ın sıfatlarını daha saymakla bitiremeyiz de şimdilik bu kadar), 30 kadar gazeteci ve çoğunluğunu yabancılar ile dış hat bağlantılı Türklerin oluşturduğu bir uçak dolusu adam… Uçak açıklanan kalkışından 4 saat rötar yaptı. Gerekçe: Fazla valiz (!)… Yani THY’nin yer görevlisinin bir hatası ile uçak dolusu insan koyun gibi uçağın içinde bekleşti.

Neyse bizim Konya kafilesi yine THY’nin uçağı ile Cuma sabahı Konya’ya dönmek için otelden ayrıldı. Öğrendik ki Başkan ve gazetecilerin olduğu uçak öğlen saatlerinde Konya’ya inebilmiş. Niye? Bu seferde sis varmış.

Bu demektir ki uçak yolcularımız için yeni çile mevsimi başladı. Türkiye’de sis olur. Hiçbir uçak seferi iptal olmaz. Ya da saatlerce rötar yapmaz. Coğrafi yapısı, meteoroloji bilgileri ile nerede ise Konya ile tıpa tıp benzer olan Ankara yolcularının siz bu mevsimlerde hiç böyle rezil olduğunu duydunuz mu?

Ama Konya olarak bundan sonra böyle. Uçaklar dünyanın her yerinde, Türkiye’nin her köşesinde kara, buza, sise rağmen iniş yaparlar.

Konya’ya….. İ -ne-mez-ler….

Çünküüüüü burası Konya.,

Konyalılar da bunun içinde ben de dahil hepimiz böyle kuzu oldukça daha çoooook meleriz.

GÜNDEM İDAM OLUNCA

Türkiye’de gündem idam olunca bir dostumuz bakın ne kadar değişik bir fotoğraf karesi ile konuya nasıl bakış açısı getirmiş.

“Konya Büyükşehir Belediyesinin Gedavet parkı yürüyüş yolu üzerine diktiği devasa direkler adam asacak gibi estetikten yoksun ucubeler eskiyi bozmayın yenisini yapmayın istemiyoruz” diyor.

ŞEHR-İ MERAM SİTE SAKİNLERİNİN

HAKLI OTOBÜS İSTEKLERİ

Salı günü Meram Belediye Başkanı Sayın Serdar Kalaycı ile bu bölgeleri gezerken hiç keyif almadım. Oysa bölgede benim en son gittiğim günden bu güne inanılmaz güzel gelişmeler olmuş. Bölge hızla büyüyor yanılmıyorsam başkanın ifadesine göre burada 13 bin vatandaş ikamet etmekte imiş. Bu hızla giderse 10 yıl sonra burası tanınamayacak bir hal alacak. Amaaa ne acıdır ki Başkan buraları gezdirirken aklımda işte buraz sonra aşağıda bir okurumuzun paylaşacağı çok küçük ama her ne hikmetse büyüyen büyütülen ve hala çözülemeyen o sorun aklıma geldi ve zevk alamadım.

İşte bunun en son ki canlı örneği;

“Uğur Bey merhaba,

Yazılarınızı sürekli takip ediyorum, vatandaşın meselelerine olan duyarlılığınızdan dolayı size şahsım adına teşekkür ederim. Bizim Şehrimeram siteleri (Şehri Meram Siteleri Hatıp'ta Seyrantepe Kuran kursu doğusunda 16 bloktan oluşan, şu anda yaklaşık 200 daire bitmiş durumda,1000 civarında nüfus var) sakinlerinin belediye otobüsleri ile ilgili bir meselesi vardır ve şöyledir.

Bizim siteye en yakın olan önündeki Dalgıç Sokak genişletildi ve asfaltlandı, çokta güzel oldu. Meram Belediyesine ayrıca teşekkür ederiz. Site sakinlerimiz Şehir merkezine Belediye otobüsü ile gitmek için Hatıp içerisine ya da Meram Toki otobüslerinin geçtiği Akviran yoluna inmek zorundalar. Bu otobüs duraklarına kadar olan yol çocuklarımız için uzun, tehlikeli ve zor bir yoldur, zira başıboş köpeklerin saldırısına maruz kalmak an meselesi.

Otobüs işletmesi yetkililerinden otobüs tahsis edilmesini, yada mevcut otobüslerin (12 ve 13 nolu otobüsler) Dalgıç sokağa da yönlendirilmesi için talepte bulunduk, sadece 94 nolu Karadiğin otobüslerini, yasak savar mantığı ile buraya yönlendirdiler. Şu anda sadece Karadiğin otobüsü geçmekte, bu otobüs Larende ve Eski garajdan üçler mezarlığının güneyinden geçerek saman pazarında sonlanmaktadır ve bizlerin ihtiyacımızı karşılayamamaktadır.

Zira tramvay ile Üniversiteye gidecek olan evlatlarımız bu otobüsten istifade edememektedirler. Bu konuyu mümkünse köşenizde değerlendirirseniz çok memnun oluruz. Şehri Meram site sakinleri adına teşekkür eder, Hayırlı çalışmalar dilerim.

Saygılarımızla”

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Her şeyin cevabı bulundu. Nasıl yaşamak gerektiği dışında...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Geçmişe saygı duymayı bildiğimiz zaman ADAM oluruz