Selçuklu’nun bu projesi..

Eğer Başkanlar ya da Başkan adına en yakın ismi, bizzat davet etmez ise öyle her programa, her açılışa gitmiyorum.

Ne olur bunu bir gubuzluk ya da kendini beğenmişlik olarak değerlendirmeyin.

Çünkü hepsinden Allah razı olsun Konya’da belediyelerimiz kendi çaplarında çalışıyorlar. Dahası öyle zaman geliyor ki kendi aralarında bile müthiş bir rekabete bile giriyorlar.  Ve bu hizmet yarışı öyle bir an geliyor ki özür dilerim ama komikleşiyor. Bu yüzden de bizim için bazı törenlerin tadı kaçmış oluyor. Hani biz de bir söz vardır: “Davetsiz yere davulcu, zurnacı ve de gazeteci gider” derler. İşte kimse kusura bakmasında bu yaşımıza kadar o gazetecilerden olmama adına dik durmaya çalıştık. Bu yaştan sonra ise inşallah hiç o gazetecilerden olmayız.

Bizim belediyelerimiz bir dönemin 3 Ç projelerini son yıllarda geliştirdiler. Alt ve üst geçitler, biraz çim dört ağaç ile yeşil yarışı, spor salonları, olimpik kapalı yüzme havuzları…

Haaa mesela olimpik kapalı yüzme havuzları.

Ne olur kimse alınganlık göstermesin Konya’da yani 12 ayın 9 ayı kış olan Konya’mızda olimpik kapalı yüzme havuzu. Yesinler böyle projeleri.

Ya Allah aşkına hangi ana baba çocuğunu 9 ayı sabah akşam soğuk olan Konya’da yüzmeye gönderiyor.

Hadi bana bir istatistik rakam gönderin.

Şehrin nüfusu 2 milyon. Kaç yüzücümüz var?

Amaaa haaa o şişirme yüzme lisanslarını da sakın ola karşıma getirmeyin. O kandırmacanın babasını biliyorum. Sonra adama sorarlar en son Türkiye derecesini ne zaman kaç sporcu ile yaptınız?

Kaç milli sporcunuz var?

Öyle değil mi ama?

Neyse biz işin burasında değiliz. Ama şu kadar kilometre asfalt, bu kadar yeşil alan, bu kadar çöp kovası, şu kadar çocuk parkı, hiçbir şekilde çektiğimiz trafik çilesini, hava kirliliğini, tramvayımızın kalitesini unutturmuyor. Çünkü insanlarımızın dünyaya bakış açısı, hizmette kalite ve refah seviyesi hızla yükseliyor.

Buna rağmen Belediye Başkanlarımız çok güzel işlere de imza atıyorlar. Bu projeler için bu çalışmalar için başkanlardan ve çalışanlarından Allah razı olsun. Ve öyle bir an geliyor ki bir dönem sonra makamaoturacak Başkan neyi hizmet diye ya da neyi proje diye sunacak acaba diyerek düşünüyoruz.

İşte tam bu noktada Selçuklu Belediyesi 2 yıldır üzerinde titizlikle çalıştığı ve Türkiye’de bir ilk olan projeyi resmen açıkladı “Otistik ve Down Sendromlular Merkezi”…

Başkan Uğur İbrahim Altay’dan zaman zaman bu projenin tüyolarını alıyordum ama önceki gün akşam ki sunumda bu projeyi izlerken “İşte buna projelerin dibi” denir dedim. Artık bu projenin üzerine proje olmaz kanaatine vardım.

Şimdi ne olur kendinizi bir an için, evladınızın, kardeşinizin ya da bir tanıdığınızın otistik veya Down Sendromlu yavrusu olduğunu düşünerek empati yapın. Bu anaların, babaların, dedelerin nasıl bir ruh hali ile sizinle konuştuklarını, normal hayatlarını nasıl sürdürmeye çalıştıklarını Allah rızası için bir düşünün. Düşünemiyorsanız hayal edin.

Bakın benim birinci dereceden böyle bir yakınım yok. Bu demek değildir ki bu satırları yazdıktan 1 saat sonra çocuklarım böyle engelli duruma düşmeyecek. Ya da ben 1 saat sonra yarım adam olmayacağım.

Ama bir down sendromlu Lütfi Özbayram ve ailesini biliyorum. Ben böyle sosyal, böyle akıllı bir çocuk görmedim. Bu Lütfi geçenler bana öyle bir film listesi verdi ki. Yemin ediyorum ben bu filmleri daha izlemediğim gibi bazılarının isimlerini dahi yeni duyuyordum. Diğer yandan İnliceli 40 yıllık bir arkadaşım var. Onun doğuştan engelli 23 yaşında bir erkek evladı var. Arkadaşım bir yana o evladın anasının yıllar içerisinde nasıl sessizce mum gibi eridiğini gördükçe çaresizlikten ve kendi insanlığımdan utanıyorum.Ama o ana dünyanın en büyük anası. Çünkü daha bir defa bile of dediğini yılgınlık gösterdiğiniduymadım. O yüreği dünya kadar büyük ve cennetlik ana 23 yıldır hareket edemeyen, konuşamayan et yığını şeklinde ki evladının üzerine öyle bir titriyor ki insan olan, insanım diyen insanlığından utanır.Hem de hala bugün Devlet… Evet devlet bu aileye hala elini uzatmış bile değil iken.

Tüm bunları düşündükçe, bu projeye baktıkça Uğur İbrahim Altay’a olan saygım dağ oluyor, okyanus oluyor.

Şimdi bu proje ile kapalı yüzme havuzu projelerini yan yana koyuyorum. Bu ailelerin duası ile Başkan’a olan saygımı gazeteci olarak bu işi bırakıncaya kadar, insan olarak ise ölünceye kadar taşımayı açıkça beyan ediyor ve bunun sözünü veriyorum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Doğruları söylemekten tekrar etmekten zarar gelmez.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Otobüste, tramvayda, dolmuşta müzik dinleyen gençler diğer insanları rahatsız etmediği zaman ADAM oluruz