Belediyeler doğru yolu buldu galiba...

Bugünkü yazımı yazmak için bilgisayarımın karşısına geçtiğim zaman çok huzurlu idim.Çünkü yıllardır savunduğum bir görüşün lafta değil icraatta filizlerini verdiğin görmeye başlıyorduk.

Üniversite yıllarında “Bir şehir için, o şehrin geleceği için üniversite hocalarının önemini, şehrin ekonomisi için de öğrencilerinin nasıl bir nimet!” olduğunu yaşayarak anlamaya başlıyordum.

Üniversiteye girmeden sarı basın kartlı bir gazeteci idim. Üniversitede gazeteciliği hiç bırakmamıştım. Üniversite biz basın mensupları için de haber yönünden maden gibiydi.

Mesela benim Eğitim Fakültem.

Aramızda sadece paslı ve yıkık tel örgülerin olduğu İlahiyat Fakültesi, en tepeden en aşağıya biz öğrencilerine kadar gerçekten birer yıldız gibiydik.

Sonra arada bir üniversitenin aleyhine haber yapmaya başladıkça mekânı cennet olsun Savaş Büyükkaragöz hocamı, kulakları çınlasın rektör Halil Cin Hoca’yı daha yakından tanımaya başlıyordum.

Ve her yaşanmışlığın ardından üniversite benim dünyamda büyüdükçe büyüyordu.

İşte meslekte o delikanlı gençlik günlerimizden bugünün dinozorlaşmış halimize üniversite hocalarına, öğrencilerine, çalışanlarına saygım zirve yapmış durumdadır.   

Konyamız içinde başarılı başarısız, yeterli yetersiz tartışılır ama mevcut üniversiteleri gerçekten şehrin vizyonu için olmazsa olmazların başında geliyor.

İşte bu noktada dolu dolu bir hafta yaşadık.

Çünkü hani hep ne diyeyim sanayi-üniversite işbirliği gibi söylenmesi sempatik gelen cümleler bu kez icraatta dönüşmüştü.

Yalnız ben yine Üniversite-sanayi iş birliğinde istenilen noktaya gelindiğine inanmadığımı da küçük bir cümle ile ifade edeyim.

……………

Mesela Dedeman Otel’de devam etmekte olan “Uluslararası 2. Helal ve Sağlıklı Gıda Kongresi”nin açılışını izledim.

Üniversite şehir bütünleşmesi bu idi. Şehrin Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı, Selçuklu Belediye Başkanı, Sağlık Müdürü, Kültür Müdürü, eski milletvekili yeni başkan adayları ile şehrin belli bir kesimi aynı çatı altında toplanmışlardı.

Yine geçtiğimiz günlerde Erbakan Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirilen 1. Ulusal Değerler Eğitimi Kongresi rekor sayıda akademisyen, bürokrat ve alan çalışanlarını bir araya getiriyordu. Doç.Dr. Zekeriya Mızrak, Doç. Dr. Bülent Dilmaç, Yrd. Doç. Dr. Barbaros Yalçın’ın büyük gayretleri ile bu kongrede de değerler ve eğitimi ciddi ciddi ele alınıyordu. Basında pek öne çıkmadı ama ÖSYM Başkanı Ali Demir Bey’de bizzat bu kongre için şehrimize gelmişti. Tabii ÖSYM’de yeni bir skandal olsa Ali Beykongrenin bile önüne geçerdi ama ortalık şimdi sakin ve işler iyi gidiyor ya, bu yüzden de biz basın için Başkan’ı dikkate alan olmuyordu.

Ama sonuçta Konya eğitim anlamında ortak bir çalışma yapıyor, Ankara’daki güçlü bürokrat ve akademisyenleri de destek veriyorlardı.

SELÇUKLU BELEDİYESİ TOPLUMUN

YARASINA PANSUMAN OLUYOR

İşte bugüne kadar hep konuşulan ama bir türlü adım atılamayan bir büyük toplumsal olay.

Engellileştirilenler Sempozyumu…  

Selçuklu Belediyesi, Selçuk Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Yaşlı ve Engelli Bakım Araştırma ve Uygulama Merkezi işbirliği ile düzenlenen Ulaşılabilir Kentler Engelsiz Mekanlar Hareketi’nin ortak sempozyumu.

Başkan Uğur İbrahim Altay bu sempozyumda tek cümle ile “Erken Tanı Merkezi ve Çocuk Psikiyatrisi Bölümü Selçuklu Belediyesi tarafından inşa edilecek” diyordu.

Bakın satır aralarına sıkışan ve bu haberi okuyan 100 kişiden 99’unun dahi dikkati çekmeyen bu inşaatın kıymetini ancak engelli çocuğu olan ana ile baba bilir.

Gerisini ise kimse kusura bakmasında okuduğunu dahi anlayamıyor bile.

Otistik çocuklar projesi, down sendromlular projesinden dolayı Uğur Başkan ve ekibine hayranım.

Bu projede Başkan ve ekibine bir teşekkürü de gerçek bir Konya beyefendisi tecrübeli, donanımlı, bilgili, kültürlü Adnan Ağırbaşlı abimiz ve Selçuk Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı tecrübeli isim Prof. Dr. Ahmet Alkan’ı yanına çekmesinden dolayı yapıyoruz.

………..

Üniversiteler gerçekten de son yıllarda özellikle toplumsal yaraların sarılması konusunda ciddi projelere imza atıyorlar.

Bu yüzden de üniversiteler ile el ele kol kola bu çalışmalara maddi manevi destek veren belediyelerimize, başkanlarımıza ve ekiplerine şehrimiz ve insanımız adına teşekkür ederiz.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ANKARA’DAKİ

DOKTOR OKURUMUZA ULAŞMIŞ  

Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. ile ilgili yazımız üzerine buradaki nazik bir arkadaş bize dönüş yaptı. Biz de kendileri ile Ankara’dan bizimle fikrini paylaşan doktor arkadaşımızın temasını sağladık.

Bu görüşmenin ardından Ankara’da ki hekim okurumuz bakın ne diyordu;

“Sayın Özteke;

Öncelikle yazınızdan sonra Belediye yetkililerinin özellikle Sayın Muhammed Bey’in ilgisi nedeniyle size ve kendilerine teşekkür ederim.

Kendisiyle belediye idarecilik anılarımı da içine alacak şekilde dertleştik. Ben aylar önce gene Kültür A.Ş. müzik CD’lerini pazar günü nasıl edindiğimi de paylaştım. Yeni çalışmaları hakkında mutlulukla bilgi edindim. Bir gerçek var gene de, yayınlarımızın tanıtıldığı sitemiz eksik ve yetersiz. Yayınlarımıza ulaşmak maalesef zor, bir belediye yetkilisinin her zaman yerinde olması tabii beklenemez ama yetkili bulamamak da bir vatandaş için eksiklik. O zaman sistemde sorun var demektir. Unutmamalıyız ki mükemmellik küçük sanılan ayrıntılarda gizlidir. Tekrar size ve Muhammed Bey’e teşekkür ve saygılarımı sunarım”

Biz de iyi niyetli tüm dostlara ve okurlarımıza teşekkür ederiz.

MEDRESE MAHALLESİ HALKI ADINA

BİR TEŞEKKÜR DE MEDAŞ’A

Dikkatli okurlarımız hatırlayacaklardır. Geçtiğimiz hafta içerisinde “MEDRESE MAHALLESİNDE SÖKÜLEN DİREĞİN AKİBETİ DAHASI ÇUKURU NE OLACAK?” diye bir yazı yazıp soruyu da MEDAŞ’a sormuştuk.

Önce Medrese Mahallesi Hamam Sokak sakinlerinden, ardından bölgenin muhtarlığından teşekkür telefonları aldık. Ardından MEDAŞ yöneticileri arayarak sorunun çözüldüğünü bize ilettiler. Biz de şehrimiz adına bu duyarlı yöneticilerimize teşekkür ederiz.

MERHUM YALÇIN DİKİLİTAŞ

ABİMİZİN ÖLÜM YILDÖNÜMÜ

Evet bir dönem bizler gibi şehir sevdası ile yanıp tutuşan büyüklerimizden Yalçın abimizin vefatının bugün yıldönümü imiş. Sağ ve sağlıklı olana bu günler nasıl gelip geçiyor. Tabii geçmeyen ve yürekleri her an her gün ağlayanlar hariç. Bu vesile ile biz bir kez daha Yalçın abimizin mekanın cennet olsun derken başta oğlu Osman Dikilitaş olmak üzere tüm aile fertlerine saygılarımızı ve sevgilerimiz sunuyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Ömrün ilk yarısı, ikinci yarısını beklemekle, ikinci yarısı da, ilk yarısının hasretiyle geçer.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Belediye otobüsü, tramvay, dolmuş gibi toplu taşıma araçlarında yüksek sesle konuşarak, şakalaşarak özellikle bayanları taciz etmediğimiz zaman ADAM oluruz.