Davutoğlu’ndan yaşanılabilir şehir..

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 17.05.2024 07:58
YAZI
A
 Davutoğlu’ndan yaşanılabilir şehir dersi

 

Türkiye’nin dolayısıyla da dünyanın konuştuğu isim Sayın Bakanımız Ahmet Davutoğlu dün şehrimizdeydi. Bakan Bey’in Avşar Barajı ve Kelebekler Vadisi programını takip etmeye çalıştık. Bu programlarda Sayın Bakan’ın yanında Belediye Başkanları olmasına ve onlara sürekli olarak teşekkür etmesine rağmen ısrarla altını çizdiği bir gerçek vardı o da yaşanılabilir bir Konya… 

Sayın Bakan bu konuların kalın çizgilerlealtını çizerken belki kimse alınganlık göstermedi ama ben bunu Sayın bakanın tarif edilemeyecek enginlikteki mütevaziliğine bağladım. Bu yüzden de Sayın Bakan’a bu anlamlı açıklamalarından dolayı şehir adına sonsuz teşekkür ederim.

BİR İŞ ADAMI BÜYÜĞÜMÜZÜN SERZENİŞİ

Yüreğine, duruşuna, adamlığına, iş ahlakına, şehre duyarlılığına hayran olduğum çok takdir ettiğim bir iş adamı abimiz var. Öner abi.

Öner abinin soyadını yazmayacağım. Çünkü sonuçta ticaret yapıyor. Şehrin pek çok platformunda da yerini ve haddini bilerek durur, yardım gereken herkese yardımcı olur. Kendisine bu yüzden zarar vermek istemiyorum.

İşte Öner abimiz şehrin sürekli yaşanan ve artık bıkkınlık veren sorunlarından birisini iş adamı gözlüğü ile bakın nasıl değerlendiriyor;   

“Sevgili Uğur;

Seninle her zaman, karşılıklı görüşmesek de paylaştığımız çok şey var. Seni Allah rızası için çok seviyorum. İyi insansın, samimi bir dostsun, gazetecilik mesleğini severek yapıyorsun, duayen oldun. Allah muvaffak etsin, mahcup etmesin.

Siz köşe yazarları; bizi görmeden bizimle sohbet ediyorsunuz her gün. Ama biz sizi her gün fotoğrafınız sayesinde görüyor, yüz yüze gibi konuşuyoruz. O yüzden biz sizi çok aramıyorsak bundandır.

Konya için bir şans olduğunu düşünüyorum.

Özellikle şehrin sorunlarını, şehir yaşanır olmaktan çıkmadan, çözmeye uğraşıyorsun ya, hem de, şehrin sorunlarını  kötü  yöneten, eleştiriye, istişareye kapalı, inatçı, dediğim dedik bürokratlara, vurdum duymaz, kural tanımaz, egosu şişik, kendini çok beğenmiş, kendinden başka kimseyi sevmeyen, son derece kaba ve saygısız vatandaşlara rağmen bu mücadeleyi veriyorsun ya, bu her türlü takdirin üstünde…

Sabır diliyorum sana…

Uzun zamandır seninle paylaşmayı düşündüğüm bir konu vardı, şu meşhur dönel kavşaklarımız var ya, hani şu trafik lambasız…

İlk trafiğe açıldığında sadece ÜÇGEN yol ver levhalı, daha sonra üçgeni anlayamadığımız düşünülerek altına TÜRKÇE OLARAK  ADA ETRAFINDA DÖNENE YOL VER yazılı levha takviyeli...

Bu kavşaklar hizmete sokulduğundan beri bende takıntı haline gelen, konan kurala uyma, uymayanları uyarma vazifeşinaslığım çok sayıda badire atlatmama da neden oldu aslında ama... Ne yapalım, şehrin trafiği sağ olsun. Durup yol veriyorsun  arkandakinin bagaja girme riski var, durmasan kavşağın içindekilerle iç içesin.

Bu kavşakları ben Almanya seyahatlerimde görüyorum, çok sakin ve sağlıklı bir biçimde kullanıyorlar, fakat böyle daha yoğunluğu az bir trafik akışı olan yerlerde ve daha küçük çaplı dairesel kavşaklar biçiminde tasarlanmış. Bizdeki gibi 20-30 metre çapında kocaman kocaman kavşaklar yok. Dolayısıyla doluşma ve yığışma olmuyor.  

Özellikle; ŞEKERCİLER KAVŞAĞI gibi, çevre yolları üzerinde böyle dönel kavşak hiç yok. Çevre yolu şehirlerarası yolculuk yapan araçların transit geçiş yaptığı güzergahlardır, buradan geçen özellikle ağır vasıtaların, geçiş hakkının, kavşağın içindeki araca ait olduğunu düşünmesi ve frene dokunması bekleniyor. Kavşakta sabah ve akşam saatlerinde yol kapmaca savaşı veriyor sürücüler. “Bu kavşak hatalı , ya lamba konmalı ya da aslında alt geçitle çözülmeli…” diye tam sana bugün yazmayı düşünüyordum ki sabah gelirken ışıklı ikaz lambası montaj çalışmalarının başladığını gördüm. Çok güzel, geç de olsa, asli çözüm olmasa da çözüme yönelik bir şey neticede.

Fakat benim asıl korktuğum diğer dönel kavşaklara bu yöntemin uygulanması. Zira diğerleri biraz dikkat ve saygıyla çözülebilir. Işıklı kavşak zaman kaybıdır, yakıt israfıdır. Bu bir KONYAlı olarak bana aşağılanma gibi geliyor. Yani siz ne üçgenden ne ikaz yazsından anladınız alın size lamba. Hoş onu da ipleyen yok ya…

En doğrusu mobeseleri artırıp, plakaya cezayı basıp  kuralsızları yola getirmek…

Başka türlü adam olmayız biz…

Selamlarımla…

YENİCEOBA BELEDİYE BAŞKANI

İLYAS KARA’YI ÜZGÜN GÖRDÜK

Hafta sonu Cihanbeyli merkez olmak üzere bu bölgedeydik, inşallah Allah’tan bir mani gelmez ise hafta içerisinde gazetemizde çok güzel bir KÜRT dosyasını sizlere sunacağız. Bunun içinde Türkiye mozaiğine en güzel örnek olarak gösterilen bu topraklarda dağ taş dere çamur demeden dolaştık. İki Cihanbeyli dostumuz Mali Müşavir Cengiz Çivi ile Avukat Hakan Kart bize mihmandarlık etti. Bu anlamlı turumuz sırasında tabii ki bölge için olmazsa olmaz yerleşim merkezlerinden Yeniceoba’ya da uğradık. Başkanİlyas Kara ile Türk-Kürt kardeşliğini konuştuk. O anlarda Başkan çok sıkıntılı idi. Çünkü bilindiği gibiYeniceoba beldesi, ilçeye bağlı mahalle olacak. Etnik yapı bakımından burasını tedirgin bulduk.

Ama bizi esas üzen konu ise o anlarda AK Partili Başkanlar ile partililerin Antalya’da eğitim semineri(!)nde olmaları idi.  

HACI ADAYLARIMIZ GİDİYOR

Bu arada on binlerce Müslüman Hac farizasını yerine getirmek için şehrimizden ve ülkemizden ayrılıyorlar. İşte hac farizası için PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk’un, AK Parti Selçuklu Başkan Yardımcısı Nedim Selek’in ve KTO Yönetim Kurulu üyesi iş adamı M. Ali Arlı abimizin de mübarek yolculuğa çıkacaklarını öğreniyoruz. Bizde kendilerine bu hayırlı yolculukta şimdilik Allah kabul etsin diyoruz.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsan hayatının ilk kırk yılı metindir. Son otuz yılı yorumdur.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dolmuşlara yasal yolcu sayısından fazla insanı tıkmadığımız zaman ADAM oluruz.

ETİKETLER:

Uğur ÖZTEKE

Uğur ÖZTEKE

Yazarın Diğer Yazıları