Konya Büyükşehir Kültür AŞ. ...

Bilenler biliyor, tanıyanlar tanıyorlar. Biz yakın zamana kadar şehrimizi başta Kayseri olmak üzere Anadolu şehirleri özellikle de muhafazakâr ve milliyetçi Anadolu şehirleri ile kendimizi kıyaslarız.

Dahası kıyaslıyordum.

Sonra görüşlerine büyük saygı duyduğum bir büyüğüm beni uyardı. “Kendini fazla yorma. Çünkü yıpranıyorsun. Bir yandan da hatalı düşünüyorsun. Her şehrin kendisine özgü bir yapısı vardır. Bu yüzden senin o savunduğun şehir yapılanması bizde olmaz…” dedikten sonra birkaç örnek verdi.

İkna oldum. Olmuştum da.

Ama dün sabah Ankara’da çok iyi bir mevkide hekim olarak görev yapan, iki haftaya bir Konya’ya anasının babasını elini öpüp dua almak için gelen vefalı bir evlat, bir Konya manyağı dostumun aşağıdaki mailini okuyunca önce bir güzel derin derin “Hasbinallah ve ni’mel vekil” çektikten sonra, bana gönderilen yaşanmış olayın noktasına virgülünü dokunmadan sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Hani biz zaman zaman Tahir Başkan’ın “bürütüsleri” diye yazarız.

O bürütüsler ya da kendilerini bürütüs zannedenler de bize sövüp arkamızdan kuyumuzu kazmaya çalışıyorlar yaa.

İşte aşağıda Ankara’daki bir Konyalının ne demek istediğin Tahir Başkan anlasın yeter. Ben başka bir şey demiyorum.

“Sayın Özteke;

Elimizde değil; Konya'mızın en iyi olmasını arzuluyor ve kentimizi benzerleriyle özellikle Kayseri ile kıyaslıyoruz.

Bu kıyaslama genelde hüzünle sonlansa da dedim ya elimizde değil.

Dün akşam TV’de Türkiye'de oyu en yüksek Başkan olarak Sayın Tahir Akyürek açıklandı. Özhaseki’ye bile fark atmış.

Biz pek öyle görmesek de demek kentlim öyle görüyor.

Mutlu oldum.

Dün öğleden sonra Memleket Gazetesi’nde sözü edilen Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş’nin yeni eseri mahallelerimizi edinmek için.

Çalışmalara başladım. Kültür Merkezi'nde bir yetkiliyi bulamayınca hevesimi bugüne sakladım. Sabah önce 0332 2211400, sonra onların aracılığıyla Kültür A.Ş’den bir yetkili, sonra 0332 3528111'den defalarca arayarak ama kimseyi bulamayarak son umut özel kalemi aradım ve Yakup Beyin cep telefonu ile kendisiyle görüştüm.

Kültür A.Ş internet sayfasından sipariş verebileceğimi iletti ancak sayfaya yeni yayın daha girmemişti.

Seramik ürünlerimizin fiyatları da sıfır görünüyordu.

Zaten müdür telefonu da iletişimde yazmıyordu.

Boş mail ile iletişim kuracaklarını ilettiler kendileri ve ben de öyle yaptım cevap bekliyorum.

Bu yaşananlar beni birkaç ay öncesine götürdü.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi yayını "Kayseri'de spor’u" gazetelerde gördükten sonra

bir sabah saat 8.30'da Basın Müdürü telefonunu aradım, karşıma Müdür bey çıktı ve memnuniyetle göndereceğini iletti, kitap sadece kargo bedeli ile ertesi gün elimdeydi.

İki gün sonra bu kez tanıtımını gördüğüm raylı sistem hikayesi kitabı için gene aynı kişiyi aradım, o kitap da ertesi gün aynı şekilde elime ulaştı.

Şimdi ben kentimin yayınına bu kadar zor ulaşırken Kayseri Büyükşehir yayınına bu kadar kolay ulaşmışsam kıskanmam ve hüzünlenmem doğal değil mi?”

…………………

KARANLIĞA SİNİP

BAŞBAKANDAN İŞARET

BEKLEYEN BAŞKAN

ADAYLARINA KÖTÜ HABER

Şehrimizde Başkan adayıyım diye ortaya çıkmayan, aksine sinip toz kaldırmayan ama için için Ankara’dan ya da bir yerlerden yaldızlı davetiye bekleyenlere kötü bir duyumumu aktarmaya çalışacağım.

Kızılcahamam çalışmalarının kokusu yavaş, yavaş bize kadar ulaşmaya başladı.

Sayın Başbakan, yeni dönem için Büyükşehir Belediye başkanları da dahil olmak üzere Başkanlık için tercihini resmi aday adaylarının arasından yapacakmış.

Bakan iken Belediye Başkan adayı olacaklar tabii ki hariç.

Böyle olunca bu hevesli abilerimizin sevinçleri kursaklarında kalmış oluyor.

Tabii Sayın Başbakan anketler, temayüller, adayların geçmişleri yani dünleri ve bugünleri, bugüne kadar neler yaptıkları ve de neler yapabilecekleri, mevcutların dün ne iş söz verip bugün hangilerini gerçekleştirebildikleri, gerçekleştiremedikleri projelerin neleri, o ildeki Sivil Toplum Örgütleri’nin adaylarla ilgili genel kanatları, şehrin tanınan isimlerinin adaylar ile ilgili ön görüleri… gibi faktörleri de dosyalarında görecekmiş.

Aday adayları ile aday adaylık için hâla beklenti içerisinde olanlara bizden küçük bir hatırlatma.   

SELÇUK BAŞKAN’A

BÜYÜK GEÇMİŞ OLSUN

Ticaret Odası Başkanı Sayın Selçuk Öztürk abimize buradan geçmiş olsun derken üzüntülerimize de iletmek istiyorum.

Gözümüzün rengi ne mavi ne de yeşil.

Yani kimseye nazarımız geçmez.

Ama salı sabahı önümde bembeyaz gelin arabası gibi bir otomobil süzülüp gidiyordu. Otomobili plakasından tanıdığım için direksiyondaki ismin Selçuk Başkan olduğunu gördüm. Dikkatlice kendisini izledim. Trafik kurallarına bire bir riayet ediyor, bir sürücü olarak nazik davranıyordu.  

Bu güzelliklere rağmen Allah için mütevazılığine de içimden kızdım.

Koskoca bir oda başkanı odasına yani Ticaret Odası’na makam arabası ve makam şoförü ile değil kendi aracı ile gidiyordu.

Bu bizim gibi geri kalmış ya da gelişmiş topluluklar için garip değil mi?

Oysa Selçuk Başkan çok dikkatli ve seçkindi. Belki de odadaki çalışmalarından sonra kendi işyerine gidecekti. Bu yüzden de makam arabasını kullanmıyordu.

Ama biz sabah sabah içimizden böyle dedik böyle düşündük ya işte bir gün sonra Sayın Başkan Ankara Yolu’nda ciddi maddi hasarlı bir trafik kazasına hedef oluyordu. Çünkü araç karşıdan gelip Başkan’ın kullandığı otomobile çarpıyordu.

Çok şükür üzücü bir durum yoktu. Allah korumuştu. Verilmiş bir sadakası vardı.

Ama biz söyleyelim nazar ise bizim bir gün önceden başkana nazarım geçmiş kendisini takdir etmiştik.

Cenab-ı Allah’ım beterinden korusun diyerek kendilerine bir kez daha geçmiş olsun diyoruz.      

SELÇUKLU BELEDİYESİ’NİN

ZABITALARI SİGARA DENETİMİNDE

Dün sabah bir abimizin ofisinde sade kahvemizi yudumluyorduk. Abimizin odasındaki büyük ekranda da ofisin giriş çıkışlarını diğer odalarının kamera sisteminden seyrediyorduk. Bir ara ekranda ofisin kapısında iki üniformalı insan gördüm. Ben PTT görevlisi mi? diyecektim ki abimiz “Zabıtalar geldi. Yine ruhsat soracaklar galiba!” deyiverdi.

Bir süre sonra ofis boy genç odaya girdi ve “Abi zabıtalar geldi. Sigara kontrolü yapıyorlarmış”dedi.

İki genç temiz yüzlü güler yüzlü zabıta içeriye girdi. Sigara kontrolü yaptıklarını söyleyip koltuklara oturdular.

Odalarda sigara ve sigara tablasına rastlamadıklarını söyleyip tutanak tutacaklarını ifade ettiler. Gerçekten de öbür odaları bilmiyorum ama ben sigara içmediğim gibi abimiz de sigara içmiyordu.

Onlar zabıtlarını tutarlarken abimiz de “Odada gördüğünüz gibi sigara kokusu filan da yok değil mi?” deyince genç zabıtalardan birisi tebessüm ederek “Sigara tiryakisi biri olarak iki saattir sigara içmiyorum. Zaten öyle bir durum olsa tabladan önce kokudan ben bilirdim” deyiverdi.

Bu iki genç, güler yüzlü temiz ifadeli genç zabıtanın üniformalarının kollarına bakınca Selçuklu Belediyesi zabıtası olduklarını gördüm. İşlerini bitirip kibarca ayrılırlarken kendimi tanıttım. Ve yazımızda bu nazik ve kibar çalışmalarından dolayı kendilerine teşekkür edeceğimi söyledim.

Şimdi de sizlerin huzurunda böyle beyefendi ve nazik memurlara odaya baskın yaparcasına girmediklerinden tutun, oturup kalkmalarındaki kibarlığa kadar huzurlarınızda teşekkür ederim.

MERAMLI BABA MEHMET

ÖZBAKIR’IN HAVA KİRLİLĞİ

İLE İLGİLİ YORUMU

Dünkü yazımızın bir bölümünde dile getirmeye çalıştığımız hava kirliliğine okuyucumuz Mehmet Özbakır isimli bir baba bakın nasıl destek veriyordu

“Abi İnan Meram da akşam o kadar kötü hava oluyor ki çocuğumu dışarı çıkarmaya tırsıyorum. Nefesi zor alıyor insan. Lütfen bir çare.”

REKTÖR MUZAFFER ŞEKER HOCA

İLE DEKAN MEHMET GÜRBİLEK

HOCA’YA TEŞEKKÜR EDERİZ

Ayhan Uludağ abimiz, vefakar dostumuz Ayhan Uludağ, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’ne Dekan Yardımcısı olarak atanmış. Bu isabetli atama için önce Rektör Prof. Muzaffer Şeker Hoca’ya, ardından Dekan Sayın Prof. Dr. Mehmet Gürbilek hocamıza şehrimiz adına teşekkür ederim. Çok isabetli ve tam isabet diyebileceğimiz bu atama için Ayhan abimizi de kutlarken yeni görevinde üstün başarılar dileriz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Yalnızlık, kötü arkadaştan hayırlıdır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Dolmuşlarda ayakta yolcu işine bir son verebildiğimiz zaman ADAM oluruz