Hastanelerimiz ile ilgili sıkıntılar

Dünü unutmamalıyız.

Meram SSK Hastanesi’nde (bugün ki Meram Bölge Araştırma Hastanesi) muayene almak için saatlerce beklediğimizi, ardından babamın elinde kuyruğa girerek beş kutu ilaç birde poşet almak için, saatlerce beklediğimizi inkâr edersek Allah korusun yanarız.

Türkiye sağlıkta çağ atladı.

Ancak aşağıda dile getireceğimiz iki yaşanmış konu ile sağlıkta sistemden çok insanımız ile eksikliklerimiz olduğunu anlıyoruz.

Birincisi, şehrin en önemli hastanelerinden ve bir büyük kurumumuza ait sağlık kuruluşundan eşinin doğumu için bu hastaneye baş vuran insanımıza bir kağıt imzalatılıyor. Dahası imzalatmak isteniyor.

İmzalatılmak istenilen taahhütnamenin son kısmında aynen şöyle yazıyor;

“ …………….. Kuruluşunuzun talep edeceği ilave ücretleri (farkları) Madde 3.1.3.1 uyarınca kabul ettiğimi, ödediğim ilave ücretlerin SGK tarafından tarafıma geri ödenmeyeceğini (Madde 3.1.3.2.) bu amaçla SGK’ ya müracaat etmeyeceğimi ve böyle bir hakkımın olmadığını (Madde 3.1.3.2) kabul ve taahhüt ederim”

…………….

Bunu okuyan okurumuz taahhütnameyi imzalamak istemez.

Bunun üzerine kendisine 1 ay sonraya randevu verilmek istendiğini söyler.

İmzaladığı takdirde hemen önce muayene sonra da doğumun gerçekleşeceğini anlar.

Yine aynı okurumuzun iddiasına göre 12 lira ödemesi gerekirken 48 lira ödediğini de anlatır.

Makbuzu bizde.

Herhalde bir yanlışlık oldu diye düşünüyorum.

…………

Geçtiğimiz günlerde üzülerek sıkılarak bir cami imamızdan söz etmiştik.

O yazının çıktığı günün ertesinde bir abimiz aradı.

O da son derece üzgün ve boğuk bir sesle durumu anlatmaya çalışıyordu.

Bir yakınını kaybetmiş. Dahası yakını hastanede Hak’kın rahmetine kavuşmuş.

Söz konusu özel Hastanenin görevli imamı merhumun yıkanması için kendisine 100 lira, yardımcısına da 50 lira istemiş.

Okurumuz iki yıl önce de Numune Hastanesinde bir yakınını kaybettiğini böyle bir durumda karşılaşmadığını yine de hediye olarak bir miktar parayı verdiklerini anlattıktan sonra “Bu iş böyle emri vaki ve zorla olur mu?. Yoksa bunun bizlerin bilmediği bir gizli tarifesi mi var” diye soruyordu.

…………….

Tekrar üzücü gelişmenin yaşandığı o Cuma namazına dönecek olursak.

Yazının çıktığı gün Büyükşehir Belediyesi’nden bir dostumuz geldi.

Büyükşehir’in söz konusu Mahalle Meclisi toplantılarının projesinin başında imiş.

Hem gelişmelere hem de bizim yazımıza çok üzülmüş.

Bize bir de dosya verdiler.

Mahalle meclis toplantılarının 76 bölgede yapıldığını, bu toplantılarda 3 bin 44 vatandaşın talebinin direk yetkili makamlara iletildiğini bunlardan 2 bin 74 kişinin isteğine çözüm bulunarak kendilerine dönüş yapıldığını filan tek tek yer almıştı.

Ve gelelim Cuma hutbesine.

Belediye yetkilisi arkadaş da bu konuda mahcup idi. Üzgün idi.

Kendileri asla böyle bir istekte bulunmadıklarını ancak imam arkadaşın iyi niyetle böyle bir cümle kullandığını da inandıklarını söylüyordu.

O yazımızın çıktığı gün bir kaç okurumuz daha aradılar.

Onlarda çok kızgın ve öfkeli idiler.

Ama artık bunu unutup yeniden önümüze bakalım, güzel, akıllı, zeki imamlarımızın arkasında duralım diyorum.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Gençlerin aklı erse, yaşlıların gücü yetse.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

42. ACY …. Plakalı minibüs Asker Hastanesi kavşağında yayalara kontrollü geçiş esnasında frene bastığı zaman ADAM oluruz.